Rojava’da Kürt halkı
öncülüğünde gelişen direniş, Suriye’nin demokratik yapısına da örnek teşkil
eder durumdadır. YPG direnişi etrafında farklı güçlerde kendisini örgütledi QSD
yapılanmasıyla açılım alanlarını genişletti. Özellikle Rakka direnişi önemli
bir aşamaya geldi. DAİŞ gibi katil bir yapının beli kırılmak üzere, bunda ki
Kürtlerin öncülük gücü inkar edilemeyeceği gibi Kürt halkı kendi statüsünü
yaratmaktadır. Ancak Kürt halkının
yarattığı değerleri boşa çıkarmak kendi çizgisine çekmek isteyen hem hegonomik güçler
hem de bölge güçleri Kürt halkının kazanımlarına karşı ciddi bir saldırı
planlaması içinde olmaktadır.
Rakka operasyonu tamamlanma da Kürt halkını yeni bir savaş
cenderesi içine çekilmek istenmektedir. Bu sefer ki güç bölge gücü olarak TC
çeteci yapılanmasıdır. Tarihte günümüze
Kürt halkı savaşçı topluluk olarak tanınmaktadır. Kürt halkının sayısız
direnişleri isyanları da özgürlük arayışına dayanmaktadır. Ancak hiçbir zaman
samimi muhatap bulamadığı için ve kendi öz iradesine dayalı direnişleri örgütlemediği
için özgürlük hayalleri hep bir hüsrana uğramıştır. Hegonomik yapılarda
Kürtleri hep bir kullanılacak güç olarak gördüğü için yedeğinde tuttu. Bu günde
bu plan değişmiş değildir. Kürt halkının bu gün ki avantajı örgütlü bilinçli
bir toplumsallığının oluşmasında güç yaratması gelecek teminatını da
oluşturmaktadır. Bu örgütlü güç bölge de çokta hazım edilmiş bir durumda
değildi.
Afrin dönük gelişen bu saldırılar Kürt halkının
kazanımlarına saldırıdır. Kürt halkının kendi kendini yönetmesine olan tahammülsüzlüktür.
Bu savaşla Kürtler hizaya çekilmek istemektedir. Gelişen bu savaş sadece
Türklerin söylediği gibi güvenlik gerekçesi ile geliştirilen bir savaş
değildir. Kürt halkı ile 40 yıldır savaşan Türkiye bu savaşta ne kazandı, hangi
hükümet savaş siyaseti ile uzun ömürlü oldu, Her gelen bu savaşta yenilerek
gitti. Şimdi kendi sınırlarını da aşarak, Rojava Kürtlerini de Kürt- Türk
savaşına çekmek istiyor. Bunda Türkiye’nin bir çıkarı yok tam tersine
Türkiye’nin düştüğü bataklık derinleşmektedir. Türkiye’nin şimdiki yaşadığı
durum hasta Osmanlının gidişatını hatırlıyor. Osmanlı büyük bir güçtü ama kendi
iç dinamiklerini doğru tahlil edemediği için dış güçlerin piyonu olduğu için
çöküşü yaşadı. Erdoğan diktatöründe aynı kaderi paylaşması an meselesi, Bunda fayda sağlayacak güçler dış güçlerdir.
Ve bölge güçlerini daha fazla kutuplaşmaya çekmiş olacaktır.
Kürt halkına da uzun süre savaştırılacak güç olarak
bakmaktadır. Hem Türkiye karşı hem de gelecekte İran’a karşı Kürtler üzerinde
yatırım yapılmak istenmektedir. Türkleri Afrin’e salarak kürdün statü
kazanmasını tartışmalı bir durumda tutmak istemekteler. Sözde bunlar koalisyon
güçleri olup Kürt kazanımlarına saygılıydılar. Ancak hegonomik yapılar hiçbir
zaman tek plan üzerinde yürümez, hep bir ikinci plan içinde örgütlenirler. Kürt
halkı bu gerçeği iyi bilmektedir. Bu gerçeğe göre de hiçbir güce güvenerek
dayanamayacağını bilmektedir. Afrin’de
ki gelişen bu savaş Türkiye’nin sonucu yakınlaştırır. Özgürlük tadına varanlar köleliğe boyun
eğmez. Kendini yönetme sanatına ulaşanlar başka efendilere artık tahammül
edemez. Kürtler bu savaşa hazırlıklı DAİŞ gibi kanlı bir yapıyı kırın özgürlük
tutkusuydu. Faşist TC yapısına teslim olmayacağı açıktır. Bu savaş sadece
savaşın ömrünü uzatır. Milliyetçi çizgileri derinleştirir. Barış ve demokrasi
umudunu kayıp eden Türkiye halkları da bu savaş taraftarı olacağını sanmam.
Barış ve demokrasi halkların elinde olan güçtür. Devlet terörü OHAL’ le bu
süreci götürecek güçten de değildir.
Kürtlerde artık eski
Kürt değildir. Kendi özgürlüklerini yarattıkları gibi artık ulusal
bütünlüklerini yaratmada da adımları atmış ulusal birlik kongresi buna önemli
bir zemin olmuştur. Gücümüz birliktelikte geçtiği gibi güçsüzlüğümüzde parçalı
duruşlarımızda olur. Ulusal kongre Kürt halkının ortak iradesini oluşturmada
önemli bir güçtür. Bu güne kadar Kürt direnişleri Partiler üzerinde gelişti, bu
günde sonra ulusal kongre Kürt halkının genel çıkarlarını gözeten ortak
iradenin gücünü açığa çıkarmada önemli, önemsenmesi gereken bir yapılanmanın
ilk adımı olmaktadır. Şengal’in yaşadığı
katliamı, bir devamı Afrin’de
yaşatamazlar. Afrin savunmasız bir yapı değil örgütlü halk kitlesine sahiptir.
Hiçbir faşist saldırı bu savaşta kürdün kaderini tarihteki kaderle
bütünleyemez. Kürt eski Kürt değildir. Başarıları tatmak güzel bir duygu, bu
gün Rakka’da yarın Cizre, Surda yarınlara özgür yürüyeceğiz.
Zin Maraş
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com - www.lekolin.org - www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.html